• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
peak Dinle! {pi:k}
  • {A} zirve, uç, tepe, en yoğun olan
  • {N} zirve, doruk, tepe, şapka siperi, tepe noktası, en yoğun olduğu durum
  • {V} zayıflamak, doruğa ulaşmak
peak i.
1. tepe, doruk, zirve.
2. (kaskette) siper, siperlik.
peak i. sivri tepe, dağ zirvesi, zirve; can alacak nokta, en mühim nokta, en başarılı zaman; den. gizin cundası, yelkenin çördek yakası; den. demirin tırnak ucu. peak load elek. en fazla tahmil miktarı. peaky

s. sivri tepeli.
peak f. eriyip zayıflamak.
peak f. den. sırığın ucunu serene yaklaşacak vaziyette dik durdurmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
off-peak Dinle! {,ɒf'pi:k}
  • {N} zayıf şarj
  • {A} talebin az olduğu, indirimli (talep azlığından)
off-peak charges
  • {N} indirimli tarife
off-peak hours
  • {N} talebin az olduğu saatler
off-peak tariff
  • {N} indirimli tarife
reach the peak
  • {V} zirveye ulaşmak
peak of traffic
  • {N} trafiğin en yoğun olduğu durum
peak season
  • {N} en yoğun sezon
peak time
  • {N} en yoğun zaman, en işlek saatler
amplitude peak genlik doruğu
amplitude peak genlik doruğu
audiofrequency peak limiter ses frekansı tepe sınırlayıcı
peak detector tepe sezicisi
peak envelope power zarfın tepe gücü
peak excursion tepeden tepeye gezinim
peak factor tepe faktörü
peak factor doruk katsayısı
peak limiter tepe sınırlayıcı
peak limiter dinamik sınırlayıcı
peak load en büyük yük.
peak load doruk yük