Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
herkes |
- {ADV} one and all, man: to a man
- {ID} caboodle: the whole caboodle, sundry: all and sundry, jack: every man Jack
- {N} all, hand: all hands, damned: every damned one, people
- {PRON} everyone, everybody, all
|
|
|
herkes |
1. everybody, everyone. 2. anybody.
__ başka bir hava çalıyor. colloq. Nobody is paying any attention to anybody else.
__ bildiğini okur. proverb People will do things as they think best despite the advice of others.
__ gider Mersin´e, biz gideriz tersine. colloq. Something must be wrong, because we´re out of step with everyone else.
__in gönlünde bir aslan yatar. proverb Everybody cherishes an ambition.
__ kendi aklını beğenir. proverb Everybody prefers his own opinion.
__e şapur şupur da bize gelince ya Rabbi şükür mü? colloq. Why are you so nice to everybody but me? |
|
herkes |
* everybody, everyone.
* anybody. |
|
herkes |
everybody |
|
herkes |
everyone |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
Herkes için ben ödüyorum. |
- {PHR} everyone: I am paying for everyone.
|
|
herkes ayağa kalksın! |
|
|
herkes hata yapabilir |
- {ID} nod: homer sometimes nods
|
|
herkes kendi |
|
|
katılan herkes |
|
|
herkes kendi hesabını ödemek |
|
|
Herkes başka bir hava çalıyor. |
konuşma dili
* Nobody is paying any attention to anybody else. |
|
Herkes bildiğini okur. |
atasözü
* People will do things as they think best despite the advice of others. |
|
Herkes gider Mersin'e, biz gideriz |
konuşma dili
* Something must be wrong, because we're out of step with everyone else. |
|
Herkes için |
Anyone's use |
|
Benden başka Herkes |
Everyone but Me |
|
Herkes konu seçebilir |
SetTopic anyone |
|
herkes ayağa kalksın |
rise |
interj. |
herkes hata yapabilir |
homer sometimes nods |
|
herkes için ben ödüyorum. |
I am paying for everyone. |
|
herkes kendi |
respective |
adj. |
herkes kendi hesabını ödemek |
go dutch |
v. |
katılan herkes |
all comers |
n. |
|
|