• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
class Dinle! {klæs}
  • {N} class, sınıf, derslik, grup, mevki, zümre, cins, bölüm, tür, çeşit, kalite, dershane, ders, kur, kurs, öğrenciler (aynı yıl mezun olan), mükemmellik, üstünlük, klas olma
  • {V} sınıflandırmak, saymak, kategorize etmek
class i.

f. sınıf, tabaka, zümre; kast; çeşit, tür; takım, grup; ders; bir okulda aynı yılda mezun olacak toplam; (argo). mükemmellik, üstünlük; mevki (tren); (ask). kura; (zool)., (bot). sınıf;

f. sınıflara ayırmak, tasnif etmek; yerine oturtmak; bir sınıf veya zümrede yer almak. class consciousness mensup olunan sosyal sınıfın özellik, birlik ve isteklerinin farkında olma. class day (ABD). sene sonunda mezun olan sınıfın kutladığı bir gün. class struggle sınıf mücadelesi. first class birinci sınıf; birinci mevki. Iower class aşağı tabaka. middle class orta tabaka. the classes yüksek tabakalar. tourist class turist mevkii, ikinci mevki.
class kıs. classic classification classify.
class kıs. classic, classification, classify.
class i.
1. sınıf, tabaka, zümre.
2. kast.
3. çeşit, tür.
4. takım, grup.
5. sınıf; ders.

f.
1. -i (belirli bir grubun içinde) saymak.
2. -i sınıflamak, -i (kategorilere) ayırmak.

Türkçe » İngilizce Yukarı
class
  • {N} class

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
banner class
  • {A} birinci sınıf
cabin class
  • {N} ikinci mevkii
business class
  • {N} class: business class
economy class
  • {N} class: ekonomi class
first class {,fɜ:rst'klæs}
  • {N} class: first class, birinci sınıf, mevki: birinci mevki, sınav: sınavda birincilik, sınav birincisi
in a class of one's own
  • {N} türünün en iyisi, eşsiz, benzersiz
in the same class with
  • {N} aynı seviyede, eşdeğer
lower class
  • {N} alt tabaka
no class
  • {A} bayağı, aşağılık, adi
class-book {'klæsbʋk}
  • {N} ders kitabı [Brit.], yoklama defteri [Amer.]
class-conscious {klæs'kɒnʃəs}
  • {A} sınıf farkı gözeten, seviyesini bilen
class distinction
  • {N} sınıf farkı
class hatred
  • {N} sınıf nefreti
class of beings
  • {N} alem
class war
  • {N} sosyal sınıflar arası savaş, sınıf savaşı
class with
  • {V} karşılaştırmak, kıyaslamak, benzetme yapmak
first-class Dinle! {,fɜ:rst'klæs}
  • {A} birinci sınıf, mükemmel
low class {,ləʋ'klæs}
  • {A} bayağı, adi, alt tabakadan
middle class {,mıdəl'klæs}
  • {A} orta halli, orta sınıftan olan
  • {N} orta sınıf, orta tabaka
preparatory class
  • {N} hazırlık sınıfı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Bir business class bilet, lütfen.
  • {PHR} ticket: One business class ticket, please.
business class
  • {N} class: business class
ekonomi class
  • {N} class: economy class
first class
  • {N} class: first class
System Class Sınıf Yükleyicisi System Class Class Installer
bir business class bilet lütfen one business class ticket please
ekonomi class economy class n.