• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
balance Dinle! {'bæləns}
  • {N} terazi, uyum, kalan, bilanço, bakiye, balans, denge, denklik, denge: ruhsal denge
  • {V} tartmak, düşünmek, dengelemek, denk gelmek, dengede tutmak, denklemek, karşılaştırmak, dengeli olmak, denk olmak, eşitlenmek, dengelenmek, salınmak, dalgalanmak, inip çıkmak
balance balance of trade ticaret dengesi, ithalât ve ihracat arasındaki para kıymeti farkı balance sheet bilanço balance wheel nâzım çark credit balance alacak bakiyesi, matlup bakiyesi debit balance zimmet bakiyesi, borç bakiyesi hang in the balance muallâkta olmak, nazik bir vaziyette olmak strike a balance uzlaşmak trial balance muvakkat mizan, küçük mizan
balance f. tartmak, dengelemek, muvazene sağlamak; eşit olmak, dengeli olmak; tereddüt etmek, dansta aksi istikametlerde hareket etmek.
balance i.
1. terazi.
2. denge.
3. denklem.
4. bilanço.
5. bakiye.

f.
1. dengelemek.
2. dengeli olmak.
balance v.dengele:n.denge

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
balance an account
  • {V} hesap: hesabı kapatmak
active balance
  • {N} hesap fazlası, fazla bakiye
adjusting balance
  • {N} ayarlı terazi
adverse balance
  • {N} bilanço açığı
adverse balance of trade
  • {N} bilanço açığı
arm of balance
  • {N} terazi kolu
credit balance
  • {N} alacak bakiyesi, alacak tutarı
debit balance
  • {N} borç bakiyesi
first balance
  • {N} açılış bilançosu
get out a balance
  • {V} bilanço çıkarmak
hang in the balance
  • {ID} askıda olmak, belirsiz olmak, karara bağlanmamak, karara bağlanmamış olmak
in the balance
  • {ADV} belirsiz, askıda, karara bağlanmamış
lose one's balance
  • {V} dengesini kaybetmek, ruhsal dengesi bozulmak
loss of balance
  • {N} dengesini kaybetme, ruhsal dengesi bozulma, dengesizleşme
opening balance
  • {N} açılış bilançosu
strike a balance
  • {V} bilanço çıkarmak, uzlaşmak, anlaşmaya varmak
tremble in the balance
  • {ID} karara bağlanmamak, askıda kalmak, belirsiz olmak
trial balance
  • {N} geçici bilanço, mizan
balance at the bank
  • {N} bakiye: hesap bakiyesi
balance beam
  • {N} denge aleti