all round |
- {ADV} her yönden, her bakımdan, her şeyi hesaba katarak
|
|
round after round of applause |
|
|
Room service is available round the clock. |
- {PHR} varmak: Oda servisi saat başı vardır.
|
|
drive smb. round the bend |
- {ID} deli etmek, çılgına çevirmek
|
|
bring round |
- {V} kendine getirmek, ayıltmak, ikna etmek, getirmek (konuyu), döndürüp dolaştırıp aynı konuya getirmek
|
|
chop round |
- {V} yön değiştirmek, değişmek, dönmek
|
|
round the clock |
{,raʋndðə'klɒk}
|
|
cluster round |
|
|
come round |
- {V} ziyaret etmek, uğramak, tekrarlanmak, yıldönümü gelmek, ayılmak
|
|
round-table conference |
- {N} konferans: yuvarlak masa konferansı
|
|
crust round the eyes |
|
|
get round |
- {V} dönmek, yayılmak (haber), kandırmak
|
|
go round |
- {V} etrafında dolaşmak, kurcalamak, yeterince olmak
|
|
hedge round |
- {V} etrafını çevirmek, çevirmek, kuşatmak, çit ile çevirmek
|
|
look round |
- {V} düşünüp taşınmak, enine boyuna düşünmek, dolaşmak, kafasını çevirip bakmak
|
|
merry-go-round |
{'merıgəʋ,raʋnd}
|
|
in round number |
- {ADV} yuvarlak sayı ile, yuvarlak hesapla
|
|
pull round |
- {V} kendine gelmek, iyileşmek, iyileştirmek, kendine gelmesini sağlamak
|
|
qualifying round |
|
|
round robin |
- {N} daire şeklinde imzalanan dilekçe, turnuva: herkesin birbiriyle karşılaştığı turnuva
|
|