İngilizce » Türkçe ![](/images/tr.gif) |
Yukarı ![](/images/yukari.gif) |
abroad |
{ə'brɔ:d}
- {ADV} yurt dışında, dışarıda, gurbette, yurt dışına, her tarafa, etrafa
|
|
|
abroad |
i. yurtdışındaki yerler, yurtdışı: Is there any news from abroad? Yurtdışından bir haber var mı? |
|
abroad |
z. 1. yurtdışında, dışarıda; yurtdışına: Have you ever been abroad? Hiç yurtdışına çıktın mı? 2. ev dışında; ortada: That animal ventures abroad only at night. O hayvan ancak geceleri ortalığa çıkar. 3. her tarafa; her tarafta: She scattered the seeds abroad. Tohumları her tarafa serpti. Don´t preach this abroad! Bunu etrafa yayma! |
|
abroad |
z. ortalıkta, halk arasında; dışarıda; dış memleketlerde, hariçte; şurada burada, her tarafta; memleket dışına. |
|
abroad |
a.broad
ıbrôd'
Zarf
* ortalıkta, meydanda:
There is a rumor abroad about the imminent demise of the company.
Ortalıkta şirketin çok yakında batacağı hakkında bir söylenti var.
* yurtdışında, dışarıda; yurtdışına. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı ![](/images/yukari.gif) |
all abroad |
- {A} şaşkın, aklı karışmış
|
|
from abroad |
|
|
blaze abroad |
|
|
blazon abroad |
|
|
noise abroad |
- {V} yaymak, duyurmak, ilan etmek
|
|
spread abroad |
- {V} yaymak (dedikodu vb.), herkese yaymak
|
|
be abroad |
1. yurtdışında olmak. 2. artık sır olmaktan çıkmış olmak: How´d it get abroad that I was here? Burada bulunduğum nasıl keşfedildi? 3. ev dışına çıkmış olmak, dışarıda olmak: Why are you abroad so early in the morning? Sabahleyin böyle erkenden niye dışarı çıktın? |
|
go abroad |
yurtdışına gitmek, dışarı gitmek. |
|
go abroad |
dış memleketlere gitmek |
|
go abroad |
* yurtdışına gitmek, dışarı gitmek. |
|
go abroad |
yurt dışına çık |
|
gone abroad |
yurt dışına çık |
|
transfer abroad |
yurtdışına transfer et |
|
went abroad |
yurt dışına çık |
|
all abroad |
şaşkın, aklı karışmış |
s. |
blaze abroad |
ilan etmek |
|
blazon abroad |
ilan etmek |
f. |
from abroad |
dışarıdan |
|
noise abroad |
yaymak, duyurmak, ilan etmek |
f. |
spread abroad |
yaymak (dedikodu vb.), herkese yaymak |
f. |
|
|