İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
limitation |
{,lımə'teıʃən}
- {N} had, sınır, sınırlama, kısıtlama, tahdit
|
|
|
limitation |
i. sınırlama, kısıtlama. |
|
limitation |
i. tahdit, sınırlama; mahdut olma; sınırlanmış olma; tahdit edici şey; takyit, bağlı kılma, kayıtlama; huk. hudut tayin etme; sınırlanmış sorumluluk. statute of limitations zaman aşımı tayin eden kanun. He has his limitations. Yetenekleri sınırlıdır. |
|
limitation |
lim.i.ta.tion
lîmıtey'şın
İsim
* sınırlama, kısıtlama. |
|
limitation |
tahdit, sınırlama; mahdut olma; sınırlanmış olma; |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
know one's limitation |
|
|
know one's limitation |
haddini bilmek |
f. |
SALT (Strategic Arms Limitation Talks) |
tuz, tuzluk, lezzet, tad, nükte, espri |
i. |
|
|