İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bundle |
{'bʌndəl}
- {N} bohça, demet, çıkın, tomar, deste, yığın, çok para
- {V} bohçalamak, sarmak, kundaklamak, sepetlemek, acele ettirmek
|
|
|
bundle |
i.
f. paket, bohça; kundak; yığın;
f. toplamak, bohçalamak, kundaklamak, sarıp sarmalamak; acele olarak bir yere göndermek; slang sepetlemek; veda etmeden aceleyle gitmek; soyunmadan aynı yatakta yatmak. bundle up sarınıp sarmalanmak. |
|
bundle |
i. 1. bohça. 2. yığın.
f. toplamak, bohçalamak. |
|
bundle |
bun.dle
b^n'dıl
İsim
* bohça.
* yığın.
Fiil
* toplamak, bohçalamak. |
|
bundle |
paket, bohça; kundak; yığın; toplamak, bohçalamak |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bundle off |
- {V} apar topar gitmek, acele ile gitmek, sepetlemek, göndermek
|
|
bundle of nerves |
|
|
bundle out |
|
|
bundle of his |
his hüzmesi |
|
bundle s.o. off |
birini apar topar göndermek: As soon as his wife was certified insane, Berkant bundled her off to an asylum. Karısının deliliği resmen tasdik edilir edilmez Berkant onu apar topar tımarhaneye kapattı. |
|
bundle up |
sıkı giyinmek, sarınıp sarmalanmak: It´s cold out; you´d better bundle up. Dışarısı soğuk; sıkı giyinsen iyi olur. |
|
his bundle |
his hüzmesi |
|
bundle someone off |
* birini apar topar göndermek:
As soon as his wife was certified insane, Melih bundled her off to an asylum.
Karısının deliliği resmen tasdik edilir edilmez Melih onu apar topar tımarhaneye kapattı. |
|
bundle up |
* sıkı giyinmek, sarınıp sarmalanmak:
It's cold out; you'd better bundle up.
Dışarısı soğuk; sıkı giyinsen iyi olur. |
|
bundle of |
paketi |
|
bundle of his |
his hüzmesi |
|
his bundle |
his hüzmesi |
|
bundle of nerves |
sinir küpü |
|
bundle off |
apar topar gitmek, acele ile gitmek, sepetlemek, göndermek |
f. |
bundle out |
apar topar gitmek |
|
bundle of his |
his hüzmesi |
[med.] |
his bundle |
his hüzmesi |
[med.] |
|
|