İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
beat |
{bi:t}
- {A} bitkin, yorgun: çok yorgun, turşu gibi, asi
- {N} vuruş, atış, darbe, vurma sesi, çarpma, tempo, ritm, ritim, titreşim, serseri, üstünlük, devriye, sürgün avı, haberi önce yayınlama (gazete)
- {V} vurmak, dövmek, çırpmak, dayak atmak, pataklamak, çalmak (davul), açmak (yol), yenmek, alt etmek, geçmek, atmak (kalp), yuvasından çıkarmak (av), volta vurmak
|
|
|
beat |
i. 1. vuruş, darbe. 2. darbe sesi. 3. müz. tempo. 4. polis memurunun devriyesi. |
|
beat |
s. k. dili çok yorgun, pestili çıkmış. |
|
beat |
f. (beat,
__en) 1. dövmek, vurmak, çarpmak. 2. çalmak (davul). 3. (yumurta) çırpmak. 4. yenmek, galip gelmek. 5. (kalp) atmak. |
|
beat |
f. dövmek; defalarca vurmak, çırpmak, çarpmak; çalmak (davul); yenmek, galip gelmek; sürgün avında avı çıkarmak için çalılara vurmak; üstün olmak, zor gelmek; A.B.D., (argo) önüne geçmek; ask. davul çalarak işaret vermek; atmak (kalp). beat about the bush bin dereden su getirmek. beat all hollow tamamen yenmek. beat a retreat geri çekilmek, ricat etmek. beat down pazarlıkta fiyat kırmak. Beat it ! A.B.D., (argo) Defol. I beat off bertaraf etmek. beat the air boşuna uğraşmak; havanda su dövmekş beat the bushes aramak. beat time tempo tutmak. beat to windward den. orsasına seyretmek. beat up (k.dili). dövmek, dövüşte galip gelmek. beat up recruits acemi asker toplamak . |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
beat all hollow |
- {V} yenmek, ezip geçmek (oyunda)
|
|
beat the band |
- {ID} olağanüstü olmak, mükemmel olmak
|
|
be off one's beat |
- {ID} herzamankinden farklı davranmak
|
|
be on one's beat |
|
|
be outside one's beat |
- {V} yapacağı iş olmamak, işi olmamak (birinin)
|
|
the beat generation |
|
|
to beat the band |
- {ADV} bardaktan boşanırcasına, şakır şakır
|
|
beat a charge |
|
|
beat against the wind |
- {V} rüzgâra karşı volta vurmak
|
|
beat a path |
|
|
beat back |
|
|
beat down |
- {V} yere sermek, bastırmak, vurmak (güneş vb.), düşürmek, fiyat kırmak, bardaktan boşanırcasına yağmak
|
|
beat it |
- {V} defolmak, defolup gitmek
|
|
beat off |
- {V} savuşturmak, püskürtmek, defetmek
|
|
beat one's brains |
- {ID} kafa patlatmak, kafa yormak
|
|
beat out |
- {V} dövmek, çekiçlemek, çalmak (tamtam vb.), vura vura söndürmek
|
|
beat out smb.'s brains |
- {ID} beynini patlatmak, eşek sudan gelinceye kadar dövmek, kafasına vurmak
|
|
beat smb. to it |
- {V} önce kapmak, atlatmak, önce yapmak
|
|
beat smth. into smb.'s head |
- {ID} kafasına sokmak, beynine işlemek
|
|
beat the air |
- {ID} havanda su dövmek, boşuna uğraşmak
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|