önce >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

İngilizce » Türkçe

Yukarı

once	{wʌns} {ADV} bir kere, bir defa, bir zamanlar, eskiden {CONJ} hemen, olur olmaz, ir: -ir -mez {N} bir kere

once	z. s. baglaç, i. bir kere, bir defa; bir vakitler, bir zamanlar, eskiden; herhangi bir zamanda; hemen, derhal; s. onceki, var olan; bağlaç hemen, derhal, herhangi bir zamanda; i. bir kere. all at once birden, birdenbire. once for all son olarak; ilk ve son olarak. once in a while arasıra,ikide bir. once or twice bir iki kere. once upon a time bir varmış bir yokmuş. at once hemen, derhal, şimdi. for once bir kerelik, bu sefer.
once	z. 1. bir kez, bir defa. 2. bir zamanlar, eskiden. bağ. 1. bir -se ..., bir -di mi ...: Once he´s started you can´t get him to stop. Bir başladı mı onu durdurmak imkânsız. 2. -ir -mez: We can start once he arrives. Gelir gelmez başlayabiliriz. i. bir kez, bir kere.
once	once w^ns Zarf * bir kez, bir defa. * bir zamanlar, eskiden. conjunction * bir -se: Once he starts he will be obliged to continue. Bir başlarsa devam etmek zorunda kalır. * -ir -mez: We can start once he arrives. Gelir gelmez başlayabiliriz. İsim * bir kez, bir kere.
once	baglaç, bir kere, bir defa; bir vakitler, bir zam

Türkçe » İngilizce

Yukarı

önce	{A} prior, ago {ADV} first, advance: in advance, firstly, prior to, early, before, ago, back, above, afore, ante {CONJ} before, ere {PREF} pre-, pro-, ante- {PREP} before, afore, ere
önce	1. first, at first. 2. before, ago. 3. /dan/ before ...: tatilden önce before the vacation. 4. the preceding period of time; the past. önce düşün, sonra söyle. proverb Think before you speak. önce gelme precedence. önce gelmek /dan/ to precede. önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele. proverb Before you do or say something unpleasant to someone else, think of how you´d feel if something similar were done or said to you.
önce	* first, at first. * before, ago. * before ...: tatilden önce before the vacation. * the preceding period of time; the past.
Önce	Before
önce	ago

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

aynı anı daha önce de yaşadığını hissetme	{V} deja vu
az önce	{ADV} shortly before, just, just now, only just
beşten önce	{ADV} five: before five
bir an önce	{ADV} as soon as possible, time: in no time, anon
biraz önce	{ADV} shortly before
birden önce	{ADV} before one
bundan önce	{ADV} before this, before now, previously, ere now, ere this, erewhile
daha önce belirtilen	{A} aforementioned, aforesaid
daha önce kapma	{N} preoccupancy
daha önce ölmek	{V} predecease
daha önce var olmak	{V} pre-exist
diğerlerinden önce	{ADV} advance: in advance of the others
dokunmadan önce boyanmış	{A} wool-dyed, dyed-in-the-wool
en önce	{ADV} first of all, place: in first place
epey zaman önce	{ADV} while: a long while ago
gün batımından önce	{ADV} day before
haberi önce yayınlama (gazete)	{N} beat
hemen önce	{ADV} shortly before
herkesten önce	{ADV} advance: in advance of the others
herşeyden önce	{ADV} first of all {PREP} all: above all