İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
will-o'-the-wisp |
{,wıləðə'wısp}
- {N} bataklık yakamozu, serap, boş umut, olmayacak hayal
|
|
|
will-o'-the-wisp |
will-o'-the-wisp
wîl'ıdhıwîsp'
İsim
* bataklıklarda gece görülen ve yakamoza benzeyen bir parıltı.
* ham hayal, gerçekleşmesi imkânsız bir şey. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wisp |
{wısp}
- {N} tutam, ufacık şey, küçük süpürge
|
|
a wisp of a boy |
|
|
will-o-the-wisp |
i.
s. bataklık yakamozu; ılgım;
s. aldatıcı, yanıltıcı, Zümrüdüanka gibi. |
|
will-o`-the-wisp |
i. 1. bataklıklarda gece görülen ve yakamoza benzeyen bir parıltı. 2. ham hayal, gerçekleşmesi imkânsız bir şey. |
|
wisp |
i.
f. tutam, bir tutam şey; bağlam, deste, ufak demet; hüzme; ufak süpürge; bataklık yakamozu;
f. süpürmek; buruşturmak. wispy s çok ince, çok hafif, çok zayıf; bir tutam. |
|
wisp |
i. 1. uzunca birkaç tel (saç). 2. belli belirsiz bir şey: Every now and then a wisp of smoke blew past the window. Arada sırada ince bir duman pencerenin önünden esip gidiyordu. the wisp of a smile belli belirsiz bir tebessüm. a little wisp of an old lady ufak tefek ihtiyar bir kadın. |
|
wisp |
wisp
wîsp
İsim
* uzunca birkaç tel (saç).
* belli belirsiz bir şey:
Every now and then a wisp of smoke blew past the window.
Arada sırada ince bir duman pencerenin önünden esip gidiyordu.
the wisp of a smile
belli belirsiz bir tebessüm.
a little wisp of an old lady
ufak tefek ihtiyar bir kadın. |
|
will-o-the-wisp |
bataklık yakamozu; ılgım; aldatıcı, yanıltıcı, Zü |
|
wisp |
tutam, bir tutam şey; bağlam, deste, ufak demet; h |
|
wisp |
ufak demet |
|
wisp |
tutam |
|
wisp |
demet |
|
a wisp of a boy |
ufak tefek çocuk |
i. |
will o' the wisp |
bataklık yakamozu, serap, boş umut, olmayacak hayal |
|
|
|