İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
moor |
{mʋr}
- {N} bozkır, kır
- {V} demir atmak, demirlemek, palamarla bağlamak
|
|
|
Moor |
{mʋr}
- {N} Faslı, Afrikalı: Kuzey Afrikalı
|
|
moor |
f. demir atmak, palamarla baglamak, şamandıraya bağlamak; palamarla bağlanmak. mooring post palamar babası. moorage
i. geminin bağlanacağı yer veya şey; demir atma. |
|
moor |
i. ing. kır; avlak. moor cock orman horozu. moorfowl
i. ormantavuğu. moor hen dişi ormantavuğu; yeşil ayaklı su tavuğu. |
|
moor |
i. Magribi; Faslı. Moorish
s. Mağribi; Fasa ait. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
moor cock |
{'mʋrkɒk}
|
|
moor hen |
{'mʋrhen}
- {N} tavuk: orman tavuğu, sutavuğu, sutavuğu: yeşil ayaklı sutavuğu
|
|
moor post |
|
|
moor cock |
orman horozu |
i. |
moor hen |
orman tavuğu, sutavuğu, yeşil ayaklı sutavuğu |
|
moor post |
palamar babası |
i. |
|
|