• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
Klavye
     

Google Translate
KELİME
Klavye
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
crush Dinle! {krʌʃ}
  • {N} ezme, baskı, kalabalık, su: meyve suyu, aşk, tutku
  • {V} ezmek, sıkıştırmak, sıkmak, öğütmek, kırılmak, parçalanmak, itişmek, buruşmak, kahretmek
crush f. ezmek; baskı yapmak, tazyik etmek, sıkmak, basmak; gadretmek, zulmetmek; ezilmek.
crush i. ezme, baskı, sıkma; kalabalık, izdiham;(k).dili şiddetli ve geçici sevgi, tutku, düşkünlük.
crush f. ezmek.
crush i.
1. ezme.
2. kalabalık, izdiham.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
have a crush on smb.
  • {N} tutulmak, aşık olmak
  • {V} abayı yakmak
orange crush
  • {N} sıkma portakal suyu
crush barrier
  • {N} bariyer, barikat, kalabalığı durdurmak için kurulan barikat
crush room {'krʌʃru:m}
  • {N} fuaye
have a crush on s.o. k. dili birine fena halde tutulmak.
have a crush on someone Konuşma dili * birine fena halde tutulmak.
crush out ez
crush barrier bariyer, barikat, kalabalığı durdurmak için kurulan barikat
crush room fuaye
have a crush on smb abayı yakmak f.
orange crush sıkma portakal suyu i.