Kasa >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

Kasa	{PHR} cashier: Cashiers

kasa	1. safe, strongbox. 2. cash register, till. 3. safe-deposit box. 4. in games the bank. 5. body (of a truck or railroad car). 6. case (for bottles). 7. case (for holding type). 8. naut. loop on the end of a rope; grommet. 9. door frame; window frame. 10. gymnastics horse. kasa açığı deficit, cash shortage. kasa bakiyesi cash on hand. kasa bilançosu cash balance sheet. kasa bilançosu yapmak to balance the cash. kasa dairesi strongroom. kasa defteri cashbook. kasa fazlası unaccounted cash surplus. kasa hesabı cash account. kasa hırsızı safebreaker, safe-cracker. kasa kontrolü cash audit. kasa mevcudu cash, cash balance. kasa soymak to break a safe. kasa tazminatı extra amount paid one responsible for handling cash. kasa yevmiyesi cashbook.
kasa	* safe, strongbox. * cash register, till. * safe-deposit box. * [in games] the bank. * body (of a truck/railroad car). * case (for bottles). * case (for holding type). denizcilikle ilgili * loop on the end of a rope; grommet. * door frame; window frame. jimnastik * horse.
kasa	casing
kasa	strongbox

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

çelik kasa	{N} box: safe deposit box, safe, strongbox
Kasa orada.	{PHR} register: The cash register is over there.
yazar kasa	{N} cash register
kasa açığı	{N} short
kasa bonosu	{N} cash voucher
kasa çeliği (gemi)	{N} toggle
kasa çeliği ile bağlamak	{V} toggle
kasa dairesi	{N} vault
kasa defteri	{N} cash book, daybook
kasa fişi	{N} sales slip
kasa hesabı	{N} cash account
kasa hırsızı	{N} embezzler, safebreaker, safeblower, buster: safe buster, cracksman, peterman, safecracker, yegg, yeggman
kasa (kapı veya pencere)	{N} casing
kiralık kasa	{N} safe deposit
küçük kasa	{N} petty cash
yerine koymak (kasa, kılıf vb.)	{V} case
kasa açığı	* deficit, cash shortage.
kasa bakiyesi	* cash on hand.
kasa bilançosu	* cash balance sheet.
kasa bilançosu yapmak	* to balance the cash.