işlemek |
Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek * (Ince ve süslü şeyler için) Yapmak, nakişlamak
* Içine girmek, etkilemek, nüfuz etmek * Iyi çalişmak, müşterisi bol olmak * Duragan durumdan hareketli duruma
geçmek, çalışmak * Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek * Düşüncelerini herhangi birine etki
yaparak benimsetmek * Işlek, etkin durumda olmak * (çiban) Olgunlaşma yolunda olmak * (yara) Kapanmak *
Gidip gelmek * Hesaplari veya kayitlari düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak |
|
|
|