BENU-D DÜNYA |
Beni Âdem, insanlar. |
|
DEVERAN-I DÜNYA |
Dünyanın dönüp devretmesi. |
|
DÜNYA |
(Müz: Ednâ) (Denâet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı. * Şimdiki âlemimiz. (Ahirete veya ölüme en
yakın olmasından bu isim verilmiştir.) (Dünyâ, âhiretin tarlasıdır. Bir kitab-ı Samedanîdir. Hem bir mezraadır.
Hem birbiri arkasında dâim gelen geçen âyineler mecmuasıdır. Hem seyyar bir ticaretgâhtır. Hem muvakkat
bir seyrangâhtır. Hem bir misafirhânedir.)(Ehl-i dalâletin vekili der ki, ehadisinizde dünya tel'in edilmiş. "Cife"
ismiyle yâdedilmiş. Hem bütün ehl-i velâyet ve ehl-i hakikat, dünyayı tahkir ediyorlar. "Fenadır, pistir" diyorlar.
Halbuki: Sen bütün kemalât-ı İlâhiyyeye medar ve hüccet, onu gösteriyorsun ve âşıkane ondan
bahsediyorsun?Elcevap : Dünyanın üç yüzü var: Birinci Yüzü : Cenab-ı Hakk'ın esmâsına bakar. Onların
nukuşunu gösterir. Mâna-yı harfiyle, onlara ayinedarlık eder. Dünyanın şu yüzü, hadsiz mektubât-ı
Samedaniyyedir. Bu yüzü gayet güzeldir. Nefrete değil, aşka lâyıktır.İkinci yüzü : Âhirete bakar. Âhiretin
tarlasıdır. Cennet'in mezraasıdır. Rahmetin mezheresidir. Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Tahkire
değil, muhabbete lâyıktır.Üçüncü yüzü: İnsanın hevesatına bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dünyanın
mel'abe-i hevesâtı olan yüzdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü: Fânidir; zâildir, elemlidir, aldatır. İşte hadiste varid
olan tahkir ve ehl-i hakikatın ettiği nefret bu yüzdedir.Kur'ân-ı Hakim'in kâinattan ve mevcudattan
ehemmiyetkârane, istihsankârane bahsi ise; evvelki iki yüze bakar. Sahabelerin ve sair ehlullahın mergub
dünyaları, evvelki iki yüzdedir. Şimdi dünyayı tahkir edenler dört sınıftır:Birincisi : Ehl-i mârifettir ki, Cenab-ı
Hakk'ın mârifetine ve muhabbet ve ibadetine sed çektiği için tahkir eder.İkincisi : Ehl-i âhirettir ki ya
dünyanın zaruri işleri onları amel-i uhreviden men'ettiği için veyahut şuhud derecesinde imân ile Cennetin
kemalât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür. Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm'a güzel bir adam
nisbet edilse yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, Cennetin mehâsinine
nisbet edilse, hiç hükmündedir.Üçüncüsü : Dünyayı tahkir eder. Çünkü; eline geçmez. Şu tahkir, dünyanın
nefretinden gelmiyor; muhabbetinden ileri geliyor.Dördüncüsü : Dünyayı tahkir eder. Zira dünya, eline
geçiyor. Fakat durmuyor gidiyor. O da kızıyor. Teselli bulmak için tahkir eder. "Pistir" der. Şu tahkir ise; o da,
dünyanın muhabbetinden ileri geliyor. Halbuki, makbul tahkir odur ki; hubb-u âhiretten ve mârifetullah'ın
muhabbetinden ileri gelir.Demek makbul tahkir, evvelki iki kısımdır. Cenab-ı Hak, bizi onlardan yapsın. Âmin.
S.) (Bak: Alessevri velhut) |
|
EHL-İ DÜNYÂ |
Dünyaya haddinden ziyade kıymet veren, maddeci kimse. |
|
HUTÂM-I DÜNYA |
Bu fani dünyanın muvakkat ve boş malı mülkü. |
|
TÂRİK-İ DÜNYA |
Hevâ ve hevesi terkeden. Dünyanın fâni olan cihetini terkedip Allah rızası yolunda olan. |
|
ÜMM-ÜD DÜNYA |
Dünyanın anası. Mısır. |
|
|