BİLÂ |
Olmayarak, sahib olmıyan "...sız,...siz" mânâları yerine kullanılan edattır. Kelimenin başına getirilerek menfi
mânâ hasıl olur. |
|
BİLÂ-ADDİN |
f. Sayısız. Adetsiz. |
|
BİLÂ-BEDEL |
Bedelsiz. Ücretsiz, meccanen. |
|
BİLÂ-FAİZ |
Fâizsiz. |
|
BİLÂ-FASILA |
Fâsılasız, aralıksız, durmadan. |
|
BİLÂ-KAYD U ŞART |
Kayıtsız şartsız. |
|
BİLÂ-SEBEB |
Sebepsiz. |
|
BİLÂ-TEEMMÜL |
Düşünmeden. Düşünmeksizin. Dikkatli olmadan. |
|
BİLÂ-TEVAKKUF |
Durmadan, tereddüt etmeden. |
|
BİLÂ-UDUL |
Dönmeden, sapmadan. Udul etmeden. |
|
BİLÂ-ÜCRET |
Parasız, ücretsiz. |
|
BİLÂ-VASITA |
Vasıtasız. Araya biri girmeden, doğrudan doğruya. |
|
İSTISNA' |
San'atlı olarak yapmak. * Bir şey yapmak için san'atkârla anlaşma yapmak. |
|
İSTİSNA |
Ayırmak. Kaide dışı bırakmak. Müstesna kılmak. * Arapçada istisnâ kelimeleri şunlardır: $ |
|
TERCİH BİLÂ MÜRECCİH |
Hiç bir üstünlük sebebi yok iken birbirine eşit iki şeyden birisini diğerine üstün tutmak. |
|
TERECCUH BİLÂ MÜRECCİH |
Bir şeyin kendi zâtında diğer şeye karşı bir üstünlük vasfı olmadığı hâlde, hiç sebebsiz üstün bulunması ki;
böyle bir hal imkânsızdır, muhaldir. |
|