İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} gezi, gezinti, seyahat, yolculuk, tökezleme, sürçme, çelme, sekme, hata, hafif ve hızlı yürüme, kastanyola, uyuşturucunun etkisinde olma, uçma (uyuşturucu ile)
- {V} sekmek, tökezlemek, takılmak: ayağı takılmak, sürçmek, hata yapmak, çelme takmak, düşürmek (birıni)
|
|
|
trip |
i. kısa seyahat veya yolculuk; tur; sürçme, çelme, ayak takılması; seğirtme; mak. kastanyola, durdurucu tertibat; hata, yanlış; (argo) uyuşturucu madde kullanma ve bunun tesiri. trip hammer otomatik demir çekici. round trip gidiş dönüş. take a trip seyahat etmek; (argo) uyuşturucu madde kullanmak. |
|
trip |
f. (-ped, -ping) sürçmek, çelmek, selme takmak; hafif hafif veya sekerek yürümek, sekmek, sıçramak, seğirtmek; yanılmak, hata yapmak; mak. açılmak, çözülmek, boşalmak, engeli kaldırıp serbest bırakmak, harekete geçirmek; nad. yolculuk etmek; hatasını ortaya çıkarmak; (eski) havada gezer gibi dans etmek; den. dipten ayırmak; (argo) uyuşturucu madde tesirinde olmak. trip up çelme takmak; yalanını yakalamak trip the light fantastic dans etmek. |
|
trip |
f. (
__ped,
__ping) 1. (on/over) ayağı (bir şeye) takılıp düşmek; tökezlemek. 2. (up) -e çelme takmak/atmak; -i çelmelemek: The wrestler tripped his opponent. Güreşçi rakibine çelme taktı. 3. up şaşırtmak, yanıltmak, yanlışını/yalanını yakalamak: The clever interrogator tripped up the suspect. Zeki sorgu yargıcı sanığı tongaya bastırdı. 4. yanlış yapmak, yanılmak, hata etmek. 5. hafif adımlarla dans etmek/koşmak. 6. argo uyuşturucu madde etkisinde olmak, uçmak.
i. 1. kısa yolculuk; gezi, gezinti. 2. hata, yanlış. 3. ayağı (bir şeye) takılıp düşme; tökezleme. 4. argo uyuşturucu madde etkisi, uçuş. |
|
trip |
trip
trîp
Fiil [D] tripped, tripping
* {(on/over)} ayağı (bir şeye) takılıp düşmek; tökezlemek.
* {(up)} -e çelme takmak/atmak; -i çelmelemek.
* {up} şaşırtmak, yanıltmak, yanlışını veya yalanını yakalamak.
* yanlış yapmak, yanılmak, hata etmek.
* hafif adımlarla dans etmek veya koşmak.
slang
* uyuşturucu madde etkisinde olmak, uçmak.
İsim
* kısa yolculuk; gezi, gezinti.
* hata, yanlış.
* ayağı (bir şeye) takılıp düşme; tökezleme.
slang
* uyuşturucu madde etkisi, uçuş. |
|
|
İngilizce » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
Trip |
To move with light, quick steps; to walk or move lightly; to skip; to move the feet nimbly; -- sometimes followed by it. See It, 5. |
n. i. |
Trip |
To make a brief journey or pleasure excursion; as, to trip to Europe. |
n. i. |
Trip |
To take a quick step, as when in danger of losing one's balance; hence, to make a false; to catch the foot; to lose footing; to stumble. |
n. i. |
Trip |
Fig.: To be guilty of a misstep; to commit an offense against morality, propriety, or rule; to err; to mistake; to fail. |
n. i. |
Trip |
To cause to stumble, or take a false step; to cause to lose the footing, by striking the feet from under; to cause to fall; to throw off the balance; to supplant; -- often followed by up; as, to trip up a man in wrestling. |
v. t. |
|
İngilizce » İspanyolca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} paseo (M), viaje (M), excursión (F), tropezón (M), traspié (M), zancadilla (F), desliz (F), tropiezo (M), trinquete (M), disparo (M)
- {V} tropezar: hacer tropezar, caer: hacer caer, zancadilla: hacer una zancadilla, coger, andar, ir con pasos, marchar, tropezar por, caer, tropezón: dar un tropezón, equivocarse, falta: hacer una falta, viaje: dar de viaje, bailar a paso ligero, correr saltando
|
|
|
İngilizce » Fransızca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} voyage (M), sortie (F), lapsus (M), excursion (F), parcours (M), faux pas (M), erreur (F), marteau à bascule (M), rafle (F)
- {V} marcher d'un pas léger, mettre en marche, faux: faire un faux pas, croche-pied: faire un croche-pied, trébucher, faire tomber, danser, voyage: faire un voyage, butter
|
|
|
İngilizce » Rusça  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} поездка (F), путешествие (N), экскурсия (F), рейс (M), шаг: ложный шаг, быстрый: быстрая легкая походка, шаг: легкий шаг, спотыкание (N), падение (N), ошибка (F), обмолвка (F), ляпсус (M), галлюцинирование (N), подножка (F), защелка (F), расцепляющее устройство, состав (M)
- {V} идти быстро и легко, бежать вприпрыжку, упасть, падать, спотыкаться, подставить ножку, ставить подножку, шаг: делать ложный шаг, ошибиться
|
|
|
İngilizce » Almanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} Reise (F), Tour (F), Ausflug (M), Exkursion (F), Fahrt (F), Stolpern (N), Trip (M), Beinstellen (N), Fehler (M)
- {V} trippeln, Fehler: einen Fehler machen, tippeln, Bein stellen, stolpern, straucheln, tänzeln
|
|
|
İngilizce » İtalyanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} viaggio (M), giro (M), gita (F), escursione (F), missione (F), corsa (F), andatura a balzi (F), passo falso (M)
- {V} inciampare, inciampare: far inciampare, saltellare, camminare leggero, sgambetto: fare lo sgambetto
|
|
|
İngilizce » Arapça  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} رحلة, نزهة, هفوة, كبوة, سقاطة, غلطة, جسم معدني ثقيل, خطوة رشيقة سريعة, مسيرة
- {V} قام برحلة فاشلة, رقص, تعثر, كبو, تلعثم, سقط, شغل الألة, مشى بخفة, قام برحلة
|
|
|
İngilizce » Portekizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} viagem (F), excursão (F), jornada (F), passeio (M), passo em falso, topada (F), tropeção (F)
- {V} cometer deslizes, falso: dar um passo em falso, tropeçar, rasteirar, passar rasteira a, enganar-se, errar, prevaricar, saltitar
|
|
|
İngilizce » Yunanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
trip |
{trıp}
- {N} ταξίδι, περιοδεία, παραπάτημα
- {V} σκοντάπτω, βαδίζω ελαφρώς, κάνω κάποιον να σκοντάψει
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|