traverse >> Sözlük İngilizce Türkçe Çeviri Fransızca Almanca Rusça İspanyolca İtalyanca

traverse	{'trævərs} {A} zikzak, çapraz {N} çapraz geçiş, çapraz çizgi, travers, kiriş, zikzaklı gitme, karşı çıkma {V} karşıdan karşıya geçirmek, her iki yöne hareket ettirmek, çaprazlama geçmek, zikzak çizerek gitmek, mil etrafında döndürmek, bir uçtan diğerine çizmek, dikkatle incelemek, karşı çıkmak

traverse	s. i. f. aykırı, çapraz; i. kat eden kısım; çapraz kısım; travers; mim. galeri; bölen şey, engel; çapraz çizgi; karşıdan karşıya geçme; geçiş yolu; makina kısmının yana doğru hareket sahası; huk. resmi red; geminin volta seyri; kestirme mesafe; kayanın yüzeyinden enlemesine geçiş; f. bir yandan öbür yana geçirmek veya geçmek; öne arkaya hareket etmek; mil etrafında dönmek; dikkatle incelemek; karşı gelmek; sağa sola çevirmek; huk. iddiayı reddetmek; dönmek. traverse board den. geminin rotasını göstermek için kullanılan delikli tahta, rota bildiricisi. traverse circle ask. topun vaziyetini degiştirirken top tekerleklerinin üzerinde işlediği demir. daire traverse sailing den. volta seyri. traverse survey poligon usulü ölçme. traverse table den. volta cetveli; yüzölçümü işlerinde kullanılan bir çeşit cetvel; d.y. lokomotifi bir hattan paralel başka bir hatta yanlarmasına nakleden sürgü.
traverse	i. 1. travers. 2. çapraz duran şey. 3. karşıdan karşıya geçme. s. çapraz.
traverse	f. 1. bir yandan öbür yana geçirmek; bir yandan öbür yana geçmek: He traversed the desert in a single day. Tek bir günde çölün bir ucundan öbür ucuna geçti. 2. bir yandan öbür yana uzanmak: The railway traverses the country. Demiryolu, ülkenin bir yanından öbür yanına uzanıyor. 3. üstünden geçmek: The Galata Bridge traverses the Golden Horn. Galata Köprüsü Haliç´in üstünden geçiyor.
traverse	trav.erse träv'ırs Sıfat * çapraz. İsim * travers. * çapraz duran şey. * karşıdan karşıya geçme. Fiil * bir yandan öbür yana geçirmek; bir yandan öbür yana geçmek. * bir yandan öbür yana uzanmak. * üstünden geçmek.

Fransızca » Türkçe

/travers(õ) / nf travers à la traverse aksi gibi chemin de traverse kestirme yol

İngilizce » İngilizce

Traverse	Lying across; being in a direction across something else; as, paths cut with traverse trenches.	a.
Traverse	Athwart; across; crosswise.	adv.
Traverse	Anything that traverses, or crosses.	a.
Traverse	Something that thwarts, crosses, or obstructs; a cross accident; as, he would have succeeded, had it not been for unlucky traverses not under his control.	a.
Traverse	A barrier, sliding door, movable screen, curtain, or the like.	a.

İngilizce » İspanyolca

{'trævərs}

{N} travesaño (M), través (M), escalada oblicua (F), camino oblicuo (M)
{V} atravesar, cruzar, girar horizontalmente

İngilizce » Fransızca

{'trævərs}

{N} traversée (F), traverse (F), transversale (F), galerie transversale (F)
{V} traverser, traverse: se mettre à la traverse

Fransızca » İngilizce

{N} crossing, going through, traverse, crossing point, cross-beam, cross-piece, stretcher, template, transom

İngilizce » Rusça

{'trævərs}

{A} поперечный
{N} препятствие (N), перемещение (N), траверс (M), поперечина (F), перекладина (F), продольный: продольная подача, поперечная подача, траверз (M), галс (M), ход (M), полигональный ход, горизонтальный: горизонтальная наводка, поворот орудия, угол горизонтальной наводки, возражение ответчика по существу иска
{V} пересекать, переходить, двигаться, переместиться, перемещаться, переправляться, вращаться, поворачиваться на вертикальной оси, класть поперек, возражать, отрицать, обсуждать

İngilizce » Almanca

{'trævərs}

{N} Queren (N), Traversieren (N), Traverse (F)
{V} überqueren, durchqueren, kreuzen, durchreisen, schwenken

Almanca » İngilizce

Traverse

{N} traverse

İngilizce » İtalyanca

{'trævərs}

{A} trasversale
{N} traversa (F), linea traversale (F)
{V} attraversare

İngilizce » Çince (Simpl.)

{'trævərs}

{A} 横
{N} 障碍, 阻碍, 阻挠
{V} 横过, 通过

İngilizce » Çince (Trad.)

{'trævərs}

{A} 橫
{N} 障礙, 阻礙, 阻撓
{V} 橫過, 通過

İngilizce » Arapça

{'trævərs}

{N} حاجز, عائق, عائق, معترضة العوامة, شرفة, جازعة, مقصورة مشكلة بستارة, طريق مختصر, الحركة الجانبية لسفينة
{V} اجتاز, قطع عقبة, أعار, أدار المدفع, شق طريقه بين الجماهير, ذرع, دار على محور, قطع, اعترض, أعاق, إمتد عبر كذا, نفذ

İngilizce » Portekizce

{'trævərs}

{N} travessa (F), travessão (F), coisa atravessada (F), movimento transversal (M), parapeito (M)
{V} atravessar, cruzar, tratar de, discutir, estudar, examinar, versar

İngilizce » Yunanca