Türkçe » İngilizce |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
koz |
- {N} trump, trump card, ammunition
|
|
|
köz |
- {N} embers, cinder: cinders, ember
|
|
koz |
1. a chance (to attack or to defend oneself); a trump, an ace up one´s sleeve. 2. playing cards trump. 3. walnut.
koz helva/helvası nougat.
koz kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş. colloq. He is ashamed of his background.
kozunu kaybetmek colloq. to lose, come out the loser.
koz kırmak 1. to play a trump card. 2. to be up to no good.
kozunu oynamak to play one´s trump card.
kozunu paylaşmak /la/ (forcibly) to settle accounts with (someone). |
|
köz |
1. ashes (containing a few live coals). 2. live coals. |
|
koz |
* a chance (to attack/defend oneself); a trump, an ace up one's sleeve.
iskambil oyunları
* trump.
* walnut. |
|
|
Türkçe » Türkçe |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
koz |
Ceviz * Iskambil oyunlarinda diger kâgitlari alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâgit * Başari
firsati olan elverişli durum, saldiriş ve savunma firsati |
|
köz |
Küçük kor parçası |
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|