İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
worn |
{wɔ:rn}
- {A} çok giyilmiş, köhne, eskimiş, yıpranmış, yorgun, bitkin, bitap, bayat (espri)
|
|
|
worn |
bak. wear;
s. yıpranmış, zedelenmiş, aşınmış; çok giyilmiş; bitkin. |
|
worn |
f. bak. wear.
s. 1. aşınmış. 2. yorgun, yorulmuş. |
|
worn |
worn
wôrn
Fiil
·[bakınız]
"wear"
Sıfat
* aşınmış.
* yorgun, yorulmuş. |
|
worn |
(bak.) wear; yıpranmış, zedelenmiş, aşınmış; çok |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
age-worn |
{'eıdʒ,wɔ:rn}
|
|
worn to a frazzle |
|
|
weather-worn |
- {N} fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık (cilt), sertleşmiş
|
|
well-worn |
{,wel'wɔ:rn}
- {A} eskimiş, paralanmış, klişeleşmiş, basmakalıp
|
|
worn-out |
{,wɔ:rn'aʋt}
- {A} eskimiş, eski püskü, yıpranmış, işi bitmiş, bayat (espri), yorgun, bitkin, bitap
|
|
well-worn |
s. 1. iyice eskimiş, çok giyilmiş. 2. basmakalıp: a well-worn expression basmakalıp bir deyim. |
|
worn to a frazzle |
bitkin, çok yorgun. |
|
worn-out |
s. 1. çok kullanılmaktan işe yaramaz duruma gelmiş; yıpranmış; eskimiş; partal; köhne. 2. k. dili çok yorgun, bitkin, pestil gibi. |
|
well-worn |
well-worn
wel'wôrn'
Sıfat
* iyice eskimiş, çok giyilmiş.
* basmakalıp:
a well-worn expression
basmakalıp bir deyim. |
|
worn to a frazzle |
* bitkin, çok yorgun. |
|
worn-out |
worn-out
wôrn'aut
Sıfat
* çok kullanılmaktan işe yaramaz duruma gelmiş; yıpranmış; eskimiş; partal; köhne.
Konuşma Dili
* çok yorgun, bitkin, pestil gibi. |
|
well worn |
iyi giyilmiş |
|
worn away |
aşındır |
|
worn down |
aşındır |
|
worn a seat belt |
emniyet kemeri bağla |
|
worn off |
zamanla yok ol |
|
worn out |
kullanarak eskit |
|
worn well |
iyi dayan |
|
age worn |
eli ayağı tutmayan |
s. |
weather worn |
fırtına yemiş, kötü havadan etkilenmiş, yanık (cilt), sertleşmiş |
|
|
|