Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
resim |
- {A} pictorial
- {N} picture, figure, drawing, painting, photo, image, illustration, tableau, tablature, dues, tax, effigy, likeness
|
|
|
resim |
,-smi 1. picture; drawing; illustration; painting; fresco; mosaic; print; photograph. 2. art of drawing or painting pictures; painting; drawing. 3. tax, duty, impost. 4. (a) ceremony.
resimini çekmek /ın/ to photograph, take a picture of.
resim dersi art lesson.
resimi geçit (ceremonial) parade, procession; mil. review.
resim gibi very beautiful.
resim öğretmeni art teacher. ...nın
resimidir certain, sure, inevitable: İşi kaytarmaya devam edersen sepetlendiğinin resmidir. If you keep on goldbricking, you´re sure to be fired. |
|
resim |
res{mi}
* picture; drawing; illustration; painting; fresco; mosaic; print; photograph.
* art of drawing/painting pictures; painting; drawing.
* tax, duty, impost.
* (a) ceremony. |
|
resim |
tablature |
|
resim |
picture |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
acemice boyanmış resim |
|
|
büyük boy resim kâğıdı |
|
|
değişik fotoğrafların bileşimi resim |
|
|
doğal boyutlu resim |
|
|
donuklaştırmak (resim) |
|
|
donuklaştırma (resim) |
|
|
ekli küçük resim |
|
|
eski fotoğraf tekniği ile basılmış resim |
|
|
filmden resim çekmek |
|
|
fiyata göre resim uygulanan tarife |
|
|
gazeteden kesilmiş resim |
- {N} newspaper clipping, newspaper cutting
|
|
guaş resim |
|
|
ışık-gölge oyunu (resim) |
|
|
ışık ve gölge sanatı (resim) |
|
|
iyi resim veren |
|
|
iyi resim vermek |
- {V} photo well, photograph well
|
|
kabartma resim veya şekil |
|
|
kahverengi ağırlıklı resim |
|
|
karakalem resim |
- {N} charcoal drawing, charcoal
|
|
kolaj tekniğiyle yapılmış resim |
|
|
|
|