gore >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

İngilizce » Türkçe

Yukarı

gore	{gɔ:r} {N} kan pıhtısı, peş (kumaş), üçgen kumaş {V} peş koymak, peş kesmek, boynuzlamak, süsmek, fildişi ile yaralamak

gore	(i.), (f.) kan, pıhtılaşmış kan; (f.) boynuzla yaralamak .
gore	(i.), (f.) peş, üç köşeli parça (kumaş); (f.) kumaşı bu şekilde kesmek; peş koymak .
gore	i. kan.
gore	f. boynuzla yaralamak.

Türkçe » İngilizce

Yukarı

göre	{ADV} according to, respect: in respect of, accordingly, respect: with respect to, accordance: in accordance with, all: for all, pursuant, pursuant: in pursuant of, pursuant to, side: by the side of, according {CONJ} than, inasmuch as, according as {PREP} according to, to, by, for, after, considering, regard: as regards, per
göre	/a/ 1. in (one´s) opinion. 2. according to, as to, in respect of, with respect to. 3. compared to. 4. (which is) right for, (which) suits: Bu tasma tam bizim köpeğe göre. This collar is just right for our dog. 5. since, as, seeing as how: Ahtapot piştiğine göre artık yiyebiliriz. As the octopus is cooked, now we can eat it.
göre	* in (one's) opinion. * according to, as to, in respect of, with respect to. * compared to. * (which is) right for, (which) suits: Bu tasma tam bizim köpeğe göre. This collar is just right for our dog. * since, as, seeing as how: Ahtapot piştiğine göre artık yiyebiliriz. As the octopus is cooked, now we can eat it.
göre	by

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

aciliyetine göre sıralama	{N} triage
ahlâk sorunlarını kafasına göre yorumlayan kimse	{N} casuist
anlaşmaya göre talep	{N} claim under a contract
ayağını yorganına göre uzat	{ID} waste not, want not
Bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz.	{PHR} adjust: We can adjust it to your size.
bana göre	{ADV} opinion: in my opinion, mind: to my mind, thinking: to my way of thinking {PRON} me: to me {V} meseems
benim düşünceme göre	{ADV} thinking: to my way of thinking
buna göre	{ADV} reference: with reference to
büyüklüğüne göre ayırmak	{V} size
cetvele göre hesaplanmış	{A} tabular
çeşidine göre ayrılmış	{A} assorted
çıkarlarına göre değişiklik yapmak	{V} rig
denilene göre	{ADV} account: by all accounts
deniz seviyesine göre	{ADV} sea level: corrected to sea level
dış görünüşe göre değer	{N} face value
diğerine göre daha az kötü olan şey	{N} evil: the lesser evil
ederine göre	{ADV} ad valorem
enflasyona göre maaş artışı maddesi	{N} escalator clause
fiyata göre resim uygulanan tarife	{N} sliding scale
gazetede yazısının uzunluğuna göre para alan yazar	{N} space writer