İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
experience |
{ık'spıərıəns}
- {N} deneyim, pratik, tecrübe, başa gelen olay, hayat, yaşam, olay, din değiştirme [Amer.]
- {V} denemek, başından geçmek, tecrübe etmek, başına gelmek, maruz kalmak, yaşamak, karşılaşmak, uğramak, görmek, tatmak
|
|
|
experience |
i. tecrübe, deney,görgü, vukuf; bir kimsenin geçirdiği tecrübeler, yaşantı; hayat. in all my experience bütün hayatım boyunca. |
|
experience |
f. görmek, başından geçmek, çekmek, maruz kalmak, tecrübe etmek, denemek, tatmak, hissetmek. experienced
s. görgülü, tecrübeli, bilgili, irfan sahibi, marifetli. |
|
experience |
i. deneyim, tecrübe.
f. (bizzat) yaşamak, başından geçmek; (sıkıntı, acı v.b.´ni) çekmek. |
|
experience |
deneyim |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
gain experience |
- {V} deneyim kazanmak, tecrübe kazanmak
|
|
Do you have any practical experience? |
Hiç tecrübeniz var mı? |
|
indirect experience (product) |
dolaylı tecrübe |
|
simulated experience |
taklit edilmiş tecrübe |
|
fail to experience |
tecrübe edeme |
|
indirect experience (product) |
dolaylı tecrübe |
|
simulated experience |
taklit edilmiş tecrübe |
|
User Experience |
Kullanıcı Deneyimi |
|
Work experience |
İş deneyimi |
|
gain experience |
deneyim kazanmak, tecrübe kazanmak |
|
|
|