fall into abeyance |
- {V} askıya alınmak, hükümsüz olmak
|
|
fall asleep |
- {V} uykuya dalmak, uyuyakalmak
|
|
fall astern |
|
|
fall back upon a thing |
|
|
fall into a coma |
|
|
fall into confusion |
|
|
fall on evil days |
- {ID} düşmek, sıkıntıya düşmek, dara düşmek, şanssızlığa uğramak, zor günler geçirmek
|
|
fall into decay |
|
|
fall into desuetude |
- {V} kullanılmamak, yürürlükten kalkmak
|
|
fall into disfavor |
|
|
fall into disrepair |
- {N} bakıma muhtaç hale gelme
|
|
fall into disuse |
- {V} artık bırakılmış olmak, kullanılmaz olmak, kullanılmamak, tedavülden kalkmak
|
|
fall |
{fɔ:l}
- {N} sonbahar, yaprak dökümü, düşme, dökülme, düşüş, döküm, kat, fırfır, yağış, yıkılma, çöküş, inme, ucuzlama, çağlayan, şelâle, yavrulama, tuş, eğim, yamaç
- {V} düşmek, inmek, dökülmek, yıkılmak, devrilmek, yağmak, ucuzlamak
|
|
cause to fall |
|
|
causing to fall |
|
|
fall among |
- {V} düşmek, aralarına düşmek
|
|
fall away |
- {V} eğimli olmak, inmek, azalmak, eksilmek
|
|
fall back |
- {V} geri çekilmek, gerilemek
|
|
fall back on |
- {V} müracaat etmek, başvurmak, el atmak
|
|
fall back upon |
- {V} müracaat etmek, başvurmak, el atmak
|
|
|