bacak >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

bacak	{N} leg, crus, limb, pin, shank, shin, stump

bacak	playing cards jack, Brit. knave.
bacak	1. leg. 2. shank. __ bacak üstüne atmak to cross one´s legs: Bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. She was sitting with her legs crossed./She was sitting with one leg placed over and across the other. __ kadar tiny, small (child); very short (person). __ları kopmak /ın/ to wear out one´s legs. __ları tutmamak /ın/ to be unable to support oneself on one´s legs.
bacak	* leg. * shank.
bacak	iskambil oyunları * jack, _British_ knave.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

bacak bacak üstüne atmış	{A} cross-legged
bacak gösterisi	{N} leg-show
tahta bacak	{N} wooden leg, stump, peg-leg
takma bacak	{N} artificial leg
bacak bacak üstüne atmak	to cross one´s legs: (Bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. She was sitting with her legs crossed./She was sitting with one leg placed over and across the other.)
bacak kadar	tiny, small (child); very short (person).
bacak kemiği	1. leg bone.
götten bacak	short, short-legged (person).
bacak bacak üstüne atmak	* to cross one's legs: Bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. She was sitting with her legs crossed./She was sitting with one leg placed over and across the other.
bacak kadar	* She was sitting with one leg placed over and across the other. tiny, small (child); very short (person).
baldır bacak meydanda	* (a woman who appears in public) with her bare legs showing.
götten bacak	götten bacak/bacaklı * short, short-legged (person).
çarpık bacak	bandy legs
bacak bacak üstüne atmış	cross legged
ön bacak	foreleg
çarpık bacak	genu valgum
bacak kemiği	leg bone
bacak egsersizi	leg exercise
tahta bacak	pegleg
tahta bacak	wooden leg