İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
advocate |
{'ædvəkət}
- {N} avukat, savunucu, yandaş, taraftar
|
|
|
advocate |
{'ædvə,keıt}
- {V} savunmak, müdafaa etmek, desteklemek
|
|
advocate |
i. savunan kimse, müdafi kimse, taraftar. devils advocate tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse. |
|
advocate |
f. savunmak, müdafaa etmek, sahip çıkmak, korumak. |
|
advocate |
f. desteklemek, savunmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
devil's advocate |
- {N} savcı: aziz adayı aleyhinde tartışan savcı (katolik), tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
|
|
Lord Advocate |
- {N} hanedan vekili [İsk.]
- {NPR} başsavcı
|
|
judge advocate |
{,dʒʌdʒ'ædvəkət}
|
|
devil´s advocate |
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse. |
|
play the devil´s advocate |
(kendi görüşlerinin doğruluğunu ölçmek için) karşıt görüşlerin savunmasını yapmak. |
|
devil's advocate |
* tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse. |
|
play the devil's advocate |
* (kendi görüşlerinin doğruluğunu ölçmek için) karşıt görüşlerin savunmasını yapmak. |
|
devils advocate |
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan |
|
judge advocate |
askeri mahkeme savcısı |
|
devil's advocate |
aziz adayı aleyhinde tartışan savcı (katolik), tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse |
|
judge advocate |
askeri savcı |
|
lord advocate |
hanedan vekili [İsk.] |
|
|
|