Genc >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

genç	{A} young, youthful, juvenile, adolescent, junior, green, teen, youngish {N} youth, young man, juvenile, adolescent, junior, teen, teenager, teeny, sapling, whelp

genç	{N} gossoon	İrl.
genç	1. young, youthful. 2. young (animal, plant). 3. energetic and vigorous, robust and active. 4. green, inexperienced, or immature (owing to being young). 5. young, newly established, in its youth. 6. (a) youth, young person, juvenile. __ irisi youth who is big for his age.
genç	* young, youthful. * young (animal/plant). * energetic and vigorous, robust and active. * green, inexperienced, or immature (owing to being young). * young, newly established, in its youth. * (a) youth, young person, juvenile.
genç	juvenile

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

asi genç	{N} beatnik
askere alınmış genç	{N} conscript
genç bayanlar	{N} mesdemoiselles
çakı gibi genç	{N} slip: a slip of a boy
çok yakışıklı genç	{N} Apollo
çok yetenekli genç	{N} wonder boy
dağınık saçlı genç kız	{N} flapper
elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen genç	{N} hobbledehoy
erkek (genç)	{N} boy
gelişme çağındaki beceriksiz genç	{N} hobbledehoy
genç adam	{A} youth {N} stripling
genç evlenmemiş kadın	{N} demoiselle
genç gibi giyinmiş yaşlı kokona	{ID} mutton dressed up as lamb
genç görünümlü	{A} young-looking
genç horoz	{N} spring chicken
genç kız	{N} young lady, maiden, damsel, puss
genç kız	{N} bobbysoxer	Amer.
genç kıza eşlik eden kadın	{N} chaperon, duenna
genç kıza eşlik etmek	{V} chaperon
genç kızlık hali	{N} girlishness