• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
breakfast Dinle! {'brekfəst}
  • {N} kahvaltı
breakfast i. sabah kahvaltısı, kahvaltı.
breakfast i.

f. kahvaltı, sabah kahvaltısı;

f. kahvaltı etmek; kahvaltı çıkarmak, kahvaltı vermek.
breakfast break.fast brek'fıst İsim * sabah kahvaltısı, kahvaltı.
breakfast kahvaltı, sabah kahvaltısı; kahvaltı etmek; kahva

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
alfresco breakfast
  • {N} açık havada kahvaltı
bed and breakfast
  • {N} oda kahvaltı
buffet breakfast
  • {N} kahvaltı: kahvaltı büfesi
Can I have breakfast in my room?
  • {PHR} kahvaltı: Kahvaltımı odamda yapabilir miyim?
continental breakfast
  • {N} kahvaltı: kontinental kahvaltı, mısır gevreği ve meyve suyu içeren kahvaltı
Does the price include breakfast?
  • {PHR} kahvaltı: Fiyata kahvaltı dahil mi?
have breakfast
  • {N} kahvaltı etmek
  • {V} kahvaltı etmek
Is breakfast included?
  • {PHR} kahvaltı: Kahvaltı dahil mi?
I would like a continental breakfast.
  • {PHR} kahvaltı: Kontinental kahvaltı rica ediyorum.
Please send my breakfast at 8 a.m.
  • {PHR} kahvaltı: Kahvaltımı odama lütfen saat 8'de yollayın.
What time do you open for breakfast?
  • {PHR} kahvaltı: Kahvaltı saatiniz kaçta başlıyor?
I would like to have breakfast in my cabin.
  • {PHR} kamara: Kahvaltımı kamaramda etmek istiyorum.
hurry-up breakfast
  • {N} ayaküstü kahvaltı
Breakfast is not included.
  • {PHR} dahil: Kahvaltı dahil değil.
How much is it for bed and breakfast?
  • {PHR} kadar: Oda kahvaltı ne kadar?
How much for a night including breakfast?
  • {PHR} gecelik: Kahvaltı dahil bir gecelik ne kadar?
I'd like to order breakfast for tomorrow.
  • {PHR} sipariş: Yarın sabah için kahvaltı siparişi vermek istiyorum.
How much for a room including breakfast?
  • {PHR} oda: Kahvaltı dahil bir oda ne kadar?
Breakfast is served from 8 till 10 a.m.
  • {PHR} varmak: Kahvaltı saat 8 ile 10 arası vardır.
I'm still waiting for the breakfast I ordered.
  • {PHR} beklemek: Hala sipariş ettiğim kahvaltıyı bekliyorum.