Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
yakışık |
used in:
__ almak to be suitable, be appropriate. |
|
|
yakışık |
·[used in:]
"yakışık almak" |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
yakışık alır |
- {A} appropriate, becoming, befitting, seemly
|
|
yakışık alır biçimde |
|
|
yakışık alma |
|
|
yakışık almak |
|
|
yakışık almayan |
|
|
yakışık almaz |
- {A} unbeseeming, unseemly
- {PHR} done: It isn't done.
|
|
yakışık almak |
* to be suitable, be appropriate. |
|
yakışık almak |
bear |
|
yakışık alır |
becoming |
|
yakışık alır |
decent |
|
yakışık alır |
decorous |
|
yakışık alır |
fitting |
|
yakışık almaz |
unseemly |
|
yakışık almak |
beseem |
v. |
yakışık alır |
appropriate, becoming, befitting, seemly |
adj. |
yakışık alır biçimde |
seemly |
adv. |
yakışık alma |
seemliness |
n. |
yakışık almayan |
unbefitting |
adj. |
yakışık almaz |
It isn't done. |
|
|
|