snap |
{snæp}
- {A} anlık, ani, şipşak, beklenmedik, sürpriz, çat çat eden, çatırdayan
- {ADV} çat diye, birden
- {N} ısırma, kopma, çat sesi, kopça, çıtçıt, anlık şey, ani şey, kolay iş, enerji, gayret, şipşak fotoğraf, zencefilli bisküvi, çarpma sesi
- {V} ısırmaya çalışmak, ısırmak, havada kapmak, kopmak, kırılmak, şaklamak, çatırdamak, çarparak kapamak, şipşak fotoğraf çekmek
|
|
cold snap |
|
|
in a snap |
- {ADV} hemen, hemencecik, çabucak
|
|
snap at smb. |
- {V} kaba davranmak, kırıcı konuşmak
|
|
snap at the chance |
- {V} fırsatın üstüne atlamak, fırsata atlamak
|
|
snap catch |
|
|
snap decision |
- {N} sürpriz karar, acele verilen karar
|
|
snap fastener |
- {N} çıtçıt, yaylı raptiye
|
|
snap it up! |
- {INTRJ} çabuk ol!, acele et!, atla!, davran!
|
|
snap lock |
- {N} yaylı kilit, sustalı kilit
|
|
snap off |
- {V} ısırıp koparmak, koparmak, kırmak
|
|
snap one's fingers |
- {V} parmaklarını şıklatmak, parmaklarını çıtlatmak
|
|
snap one's fingers at |
- {ID} umursamamak, hiçe saymak
|
|
snap out |
- {V} birden söylemek, pat diye söylemek
|
|
snap out of it! |
- {INTRJ} kendine gel!, kendine hakim ol!
|
|
snap to it! |
- {INTRJ} çabuk ol!, acele et!, kımılda!
|
|
snap up |
- {V} kapmak, yakalamak, havada kapmak, hemen kabul etmek
|
|
snap vote |
|
|
snip-snap |
{'snıpsnæp}
|
|
cold snap |
ani hava soğuması. |
|
|