açmak |
Bir şeyi kapali durumdan kurtarmak * Bir şeyin kapagini veya örtüsünü kaldirmak * Engeli kaldirmak * Sarilmiş,
katlanmiş, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak * Oyarak veya kazarak çukur, delik
oluşturmak * Tikali bir şeyi, bu durumdan kurtarmak * Çevresini genişletmek * Birbirinden uzaklaştirmak *
Yarmak * Düğümü veya dolaşmış bir şeyi çözmek * Bir kuruluşu, bir iş yerini, bir yeri işler veya ilk defa kullanılır
duruma getirmek * Bir aygiti, bir düzeni vb.lerini çalişir duruma getirmek * Aliş verişi başlatmak * Rengin
koyulugunu azaltmak * Yakişmak, güzel göstermek * Ferahlik vermek * Bir konu ile ilgili konuşmak * Savaşla
almak, fethetmek * Avunmak veya danişmak için söylemek * Yapmak, düzenlemek * Ayirmak, tahsis etmek *
Sikilganligini, utangaçligini gidermek * Görünür duruma getirmek * (hava için) Bulutlarin dagilmasiyla gök yüzü
aydinlanmak * Geçit vermek * Içini dökmek |
|
|
|